Fikir aslında yeni değil. Şimdi oturduğum eve taşınmadan önce genişçe bir oturma odamız vardı ve salona gerek duymadan orada oturabiliyorduk. Buna güvenerek kolçakları, yastıkları ve etrafı krem rengi olan bir koltuk takımı almıştım. Şimdiki evimize taşındığımızda ise herkesin odalarını paylaştırdıktan sonra geriye fazladan küçücük bir oda kalıyordu. Koca salon dururken küçük bir odada yaşamak evdeki herkese mantıksız geldiğinden salona yerleştik. Benim krem renkli koltuklar çikolata yedikten sonra uyuyan oğlumun, salonda pastel boyayla resim yapan kızımın katkılarıyla renk değiştirmeye başladı.
Koltuklarımın orjinal hali. Açık renkli iki büyük yastığı da var. |
sevimsiz ve her daim kayan polar örtülerim |
Sonra dikişle tanıştım. Arada sırada kılıf dikme sevdam depreşti, bir indirdiğim resimlere baktım bir kendi diktiklerime baktım, "Yok artık. İki mendil diktin diye kendini terzi mi sandın" diye kendimi azarladım. Ama aklımdan hiç çıkmadı. Sonra eşimin de gaz vermesiyle gittim tam 25 metre tay tüyü adında döşemelik kumaş aldım. Kolay değil dikeceğim 2 tane ikili kanape, bir tane üçlü kanape, iki koltuk ve bir puf var. Bir de hepsinin yastıkları var.
Yastıklar için de duck kumaşı aldım. Ama kızım gazete yazılı çiçekli kumaşı, ben ise modası geçmeyecek çiçekli kumaşı beğenince aklıma yastıkları iki taraflı yapmak geldi.
Yaklaşık iki ay kumaşlar ortalık yerde durdu. Ben bu arada yarım işlerimi bitirdim. Yetmedi manto diktim. Arada fitildi, fermuardı, iplikti eksik malzemelerimi tamamladım. Çok meşgulüm ama aslında cesaretimi toplamaya çalışıyorum. O büyük kumaş topunu gördükçe karnıma ağrılar giriyor. Her diktiğim şeye "olmadı mı atarım kaç para verdim ki " diye başlarım. Bunda öyle bir lüksüm yok. İllaki olacak. Yoksa o kadar kumaşı ne yapacağım?
Neyse önce yastıklardan başlayayım da biraz ısınayım dedim. Tay tüyü kumaşımı makineye sığmadığı için yıkayamadım. Çekme tehlikesine karşın fitil yapmakta kullanmak için 4cm eninde kestiğim kumaş şeritlerimin enini ve boyunu dikkatlice ölçerek duck kumaşlarımla birlikte yıkadım. Kuruduğunda yeniden ölçtüm ve baktım ki çekme yok, işe koyuldum.
Fitil hazırlaması çok oyaladığı için önce bolca fitil hazırladım.
Kumaşın eninden kestiğim 4 cm enindeki kumaşları birleştirdim. Dikiş yerlerini ütü ile açtım. Kenarları atmasın diye hepsinin kenarlarını zig zag dikişle diktim. Sonra da arasına ambalaj satan dükkandan aldığım fitilleri koyarak fermuar ayağıyla diktim.
Sonra kumaşlarımı yaydım. Yastıklardan birinin kılıfını çıkarıp kalıp olarak kullandım. Kumaşları üst üste koyarak kestim. Yastığın kesimi (herhalde puf puf durması için) ortalarda bombeli olacak şekilde kesilmiş dikdörtgen şeklinde. Modelini bozmamak için sekiz kat kumaşı üst üste koyarak iğneledim. En üsttekine kalemle çizdim.
Diğerlerine tek tek çizmemek için en üsttekinden en alttakine gelecek şekilde yapabileceğim en bol teğeli attım. Resimde görülen sekiz kat kumaşta alınan bol teğel.
Sonra da kumaş katlarını eşit bir şekilde açarak aradaki iplikleri kestim. İplikler dökülür diye her katta iplik aralarını kalemle kabaca işaretledim.
Sonra her kumaşı altta birleşecek şekilde ayarlayarak aralarına metre ile satılan fermuarlardan diktim.
Fermuar dikme işi bitince sıra yastıkları birleştirmeye geldi. Hazırladığım fitilleri araya koyarak iğneledim. Burada teğel alınsa daha iyi olur ama sayı çok olunca zor geldi. Fitili kaydırmamaya dikkat ederek yastıkların kenarlarını diktim.
Fitillerin yakından görüntüsü. Oldukça düzgün oldu. |
Vee ilk aşama başarıyla tamamlandı. İşte iki taraflı minderlerim. İtiraf etmeliyim ki kızımın seçtiği kumaş (sağda olanı) daha güzel durdu.
Alttaki gri kumaş esas dikeceğim kılıf. Resim çekerken öylesine serdim.
Bu da koltukların minik yastıkları. Hepsi fitilli ve fermuarlı. Ve de iki yönlü.
Şimdi harıl harıl koltukların esas kılıflarını dikiyor ve resimliyorum. Bitince hepsini sunacağım.