Güneşin pırıl pırıl parlayıp beni neşelendirdiği bir günden
herkese merhaba…
Kış uzun sürdü ama bahar göz kırpmaya başladı sanki. Bana
daha şimdiden bir enerji geldi ki sormayın. Hemen planlar yapmaya başladım.
Şöyle balkonların bol sularla yıkandığı, camları açılıp temizlik yapıldığı
planlar. Tüm dolapların temizliği ve düzeni de var tabii. Bu sefer günlük
yazılı listeler oluşturuyorum. Bunlar bana sanki birine hesap veriyormuş
hissini veriyor. Listeye uymayınca resmen kendi kendime mahcup olup utanıyorum. Bende
çok işe yaradı. Devamını getirirsem sürüncemede kalıp aslında beni içten içe
rahatsız eden bir sürü angarya işten adım adım kurtulacağım.
Bu yazımda da iki ay önce diktiğim ama yine tembellikten bir
türlü fotoğrafını çekemediğim ceketimi göstereceğim. Modelim Burda’nın 2010 Ağustos
ayı sayısından 114 no’lu model. Aslı aşağıdaki gibi.
Bu da benim yorumum :
Dikişi oldukça kolay oldu. Yalnızca kollarda zorlandım.
O da benim tecrübesizliğimden. Kol takmada halen zorlanıyorum. Daha fazla üst dikip elimi alıştırmam gerekiyor. Önce fermuarsız çalışmaya karar verdim ve ceketi tamamladım. Her şeyi bittikten sonra ne düğme, ne de agraf gözüme güzel geldi. Ben de gittim fermuar alıp ön tarafını tekrar söktüm ve fermuar yerleştirdim. Öndeki zımbaları da elimde diktim. Aslında zımbaları astarın içinde kalsın istedim ama o kadar uğraşmaya sabrım kalmadı. Bir de dıştan dikersen ön tarafı daha düzgün durur diye düşündüm. Sonuçta hazır aldığım ceketlerin düğmeleri de hep dıştan dikilmiş. Elbet vardır bir bildikleri.
O da benim tecrübesizliğimden. Kol takmada halen zorlanıyorum. Daha fazla üst dikip elimi alıştırmam gerekiyor. Önce fermuarsız çalışmaya karar verdim ve ceketi tamamladım. Her şeyi bittikten sonra ne düğme, ne de agraf gözüme güzel geldi. Ben de gittim fermuar alıp ön tarafını tekrar söktüm ve fermuar yerleştirdim. Öndeki zımbaları da elimde diktim. Aslında zımbaları astarın içinde kalsın istedim ama o kadar uğraşmaya sabrım kalmadı. Bir de dıştan dikersen ön tarafı daha düzgün durur diye düşündüm. Sonuçta hazır aldığım ceketlerin düğmeleri de hep dıştan dikilmiş. Elbet vardır bir bildikleri.
Bu kumaşı takım dikmek için almıştım. Kumaşı da çok hoşuma gitmişti. Elimde kalan kumaşla hemen bir de pantolon diktim. Her zaman kullandığım kalıpla diktim. Ama takım olarak gözüme çok koyu gelince ikisini de siyahla ayrı ayrı kombinlemeyi şimdilik uygun gördüm. Açık renklerle takım olarak giyince nasıl olur sonra bakacağım. Biraz kumaşım daha arttı. Ondan da tam üzerime oturan bir kalem etek çıkarmaya çalışacağım bakalım.
Bu eski diktiğimdi. Tabii ki boş durmuyorum. Çok güzel bir
elbise ile uğraşıyorum. Bitmek üzere. Onu da paylaşmak için sabırsızlanıyorum…
Haftanız çok güzel geçsin. Sevgilerimle…
Çok yakışmış, güle güle kullan :)) Böyle kendime birşeyler dikebilmeyi çok isterdim...
YanıtlaSilSevgiler :)
İstemek yapmanın yarısıdır. Bir makine, bir internet bağlantısı ile yapılamayacak hiçbir şey yok. Benim tek öğretmenim internet oldu. hemen başlayın bence. Sevgilerimle...
SilGüle güle giy,astarlı falan gayet güzel dikmişsin ama ben elbiseyi merak ettim,bekliyorum :) sevgiler
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Elbise bitti sayılır. Ufak tefek işleri kaldı. Ben de paylaşmak için sabırsızlanıyorum.
SilEllerinize sağlık, çok "trendy" olmuşsunuz :) Elbiseyi de bekliyoruz en kısa sürede!
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Elbise de geliyor. Çok yakında...
Sil