27 Şubat 2014 Perşembe

Koltuk Minderi Dikiyorum

2014 yılı benim için ağır işler yılı olacağa benziyor. Manto gibi altından kalkamayacağıma inandığım bir şeyi alnımın akıyla tamamlayınca gözümü daha yükseklere diktim ve koltuklarıma kılıf dikmeye karar verdim. Ama tam olarak döşemeymiş gibi duran bir kılıf dikeceğim. Hiçbir yerinden milim oynamayacak.
Fikir aslında yeni değil. Şimdi oturduğum eve taşınmadan önce genişçe bir oturma odamız vardı ve salona gerek duymadan orada oturabiliyorduk. Buna güvenerek kolçakları, yastıkları ve etrafı  krem rengi olan bir koltuk takımı almıştım. Şimdiki evimize taşındığımızda ise herkesin odalarını paylaştırdıktan sonra geriye fazladan küçücük bir oda kalıyordu. Koca salon dururken küçük bir odada yaşamak evdeki herkese mantıksız geldiğinden salona yerleştik. Benim krem renkli koltuklar çikolata yedikten sonra uyuyan oğlumun, salonda pastel boyayla resim yapan kızımın katkılarıyla renk değiştirmeye başladı.
Koltuklarımın orjinal hali. Açık renkli iki büyük yastığı da var.
Önce google'dan diktirmek istediğim kılıfların resmini çıkarıp terzi, yorgancı, döşemeci nerede eli iğne tutan yer bulursam girip sordum. Ben öyle detaylı anlatıyorum ki, adamlar belki de korkudan olumsuz yanıt veriyorlar. O zamanlar dikiş makinem yok. Dikiş dikme fikri hiç yok. Ben elim böğrümde lastikli bürümcük kılıflara kesinlikle hayır diyerek aldım polarlarımı örttüm koltuklara. Ama günde elli defa düzelterek ev halkını da sinir ediyorum.

sevimsiz ve her daim kayan polar örtülerim

Sonra dikişle tanıştım. Arada sırada kılıf dikme sevdam depreşti, bir indirdiğim resimlere baktım bir kendi diktiklerime baktım, "Yok artık. İki mendil diktin diye kendini terzi mi sandın" diye kendimi azarladım. Ama aklımdan hiç çıkmadı. Sonra eşimin de gaz vermesiyle gittim tam 25 metre tay tüyü adında döşemelik kumaş aldım. Kolay değil dikeceğim 2 tane ikili kanape, bir tane üçlü kanape, iki koltuk ve bir puf var. Bir de hepsinin yastıkları var.
Yastıklar için de duck kumaşı aldım. Ama kızım gazete yazılı çiçekli kumaşı, ben ise modası geçmeyecek çiçekli kumaşı beğenince aklıma yastıkları iki taraflı yapmak geldi.
Yaklaşık iki ay kumaşlar ortalık yerde durdu. Ben bu arada yarım işlerimi bitirdim. Yetmedi manto diktim. Arada fitildi, fermuardı, iplikti eksik malzemelerimi tamamladım. Çok meşgulüm ama aslında cesaretimi toplamaya çalışıyorum. O büyük kumaş topunu gördükçe karnıma ağrılar giriyor. Her diktiğim şeye "olmadı mı atarım kaç para verdim ki " diye başlarım. Bunda öyle bir lüksüm yok. İllaki olacak. Yoksa o kadar kumaşı ne yapacağım?
Neyse önce yastıklardan başlayayım da biraz ısınayım dedim. Tay tüyü kumaşımı makineye sığmadığı için yıkayamadım. Çekme tehlikesine karşın fitil yapmakta kullanmak için 4cm eninde kestiğim kumaş şeritlerimin enini ve boyunu dikkatlice ölçerek duck kumaşlarımla birlikte yıkadım. Kuruduğunda yeniden ölçtüm ve baktım ki çekme yok, işe koyuldum.



Fitil hazırlaması çok oyaladığı için önce bolca fitil hazırladım.
Kumaşın eninden kestiğim 4 cm enindeki kumaşları birleştirdim. Dikiş yerlerini ütü ile açtım. Kenarları atmasın diye hepsinin kenarlarını zig zag dikişle diktim. Sonra da arasına ambalaj satan dükkandan aldığım fitilleri koyarak fermuar ayağıyla diktim.




Sonra kumaşlarımı yaydım. Yastıklardan birinin kılıfını çıkarıp kalıp olarak kullandım. Kumaşları üst üste koyarak kestim. Yastığın kesimi (herhalde puf puf durması için) ortalarda bombeli olacak şekilde kesilmiş dikdörtgen şeklinde. Modelini bozmamak için sekiz kat kumaşı üst üste koyarak iğneledim. En üsttekine kalemle çizdim.

Diğerlerine tek tek çizmemek için en üsttekinden en alttakine gelecek şekilde yapabileceğim en bol teğeli attım. Resimde görülen sekiz kat kumaşta alınan bol teğel.


Sonra da kumaş katlarını eşit bir şekilde açarak aradaki iplikleri kestim. İplikler dökülür diye her katta iplik aralarını kalemle kabaca işaretledim.
Sonra her kumaşı altta birleşecek şekilde ayarlayarak aralarına metre ile satılan fermuarlardan diktim.



Fermuar dikme işi bitince sıra yastıkları birleştirmeye geldi. Hazırladığım fitilleri araya koyarak iğneledim. Burada teğel alınsa daha iyi olur ama sayı çok olunca zor geldi. Fitili kaydırmamaya dikkat ederek yastıkların kenarlarını diktim.

Fitillerin yakından görüntüsü. Oldukça düzgün oldu.



Vee ilk aşama başarıyla tamamlandı. İşte iki taraflı minderlerim. İtiraf etmeliyim ki kızımın seçtiği kumaş (sağda olanı) daha güzel durdu.
Alttaki gri kumaş esas dikeceğim kılıf. Resim çekerken öylesine serdim.


Bu da koltukların minik yastıkları. Hepsi fitilli ve fermuarlı. Ve de iki yönlü.


Şimdi harıl harıl koltukların esas kılıflarını dikiyor ve resimliyorum. Bitince hepsini sunacağım.



18 Şubat 2014 Salı

Oğlumun Odasına Perde

Oğlum sanki motorsiklet aşkıyla doğdu. Etrafında hiç olmamasına karşın hayran motorlara. Böyle olunca oyuncaklarımızın çoğu motor, çantasına astar diye aldığımız kumaşta motor. Geçenlerde kumaşçıda benimle birlikte gezerken çantamızda diktiğimiz astarın aynısının mavi rengini alalım diye tutturdu. Hayır cevabına karşılık "kendine torba torba kumaş alıyorsun, benim bir isteğimi yapmıyorsun" diyerek can evimden vurdu. Neyse, artık oyun minderi falan yaparım düşüncesiyle aldım. Sonra aklıma perde yapmak geldi. Düz olarak kestim, diktim. Tülünü de önceden dikmiştim. Ortaya böyle basit ama oğlumu çok mutlu eden bir perde çıktı...



12 Şubat 2014 Çarşamba

Çook Eski Kazaktan Yepyeni Dantelli Hırka

Yine olsa güzel olur, olmasa da atarım gitsin diye başladığım bir işle karşınızdayım. Ana malzemem eşimin en az 15 yıllık (benim bildiğim bu kadar), yarım kolları bol balıkçı kazağı. Bunun benzerini TRT'de geçen gün yayınlanan İzel-Çelik-Ercan'ın (hadi bakalım, yaşlar ortaya çıksın) bir klibinde gördüm.  Malzemesi merserizeye benziyor. Siyah olmasına rağmen rengi hiç solmamış bir kazak. Önce tamir işleri sırasında giyilecekler kategorisine kaldırıldı, baktım ki yine sapasağlam ve yüzüme "beni çek kurtar bu hayattan" der gibi bakıyor dedim ki "seni çeker alırım ama kafamda dönüp duran ve olmayacağa daha yakın duran bir işte kullanırım. Hala kullanılır durumda olursan ne ala, yoksa çöpe gidersin."
 Aldım elime makası, önce tüm dikişlerini söktüm. Kollarını dikey olarak tam ortadan ikiye kestim. Kestiğim tüm yerleri atmasın diye zig zag dikişle diktim. Kestiğim parçaların arasına hobi mağazalarında kendimi kaybedip bir gün lazım olur diye almış olduğum dantel şeridi diktim.
Kazağın arka tarafını olduğu gibi bıraktım. Ön tarafını önce tam ikiye ikiye böldüm. Sonra o parçaları da ikiye böldüm. Yaptığım işlemleri aşağıdaki resimde anlatmaya çalıştım. Kırmızı çizgi hırkanın orta yeri. Maviler ise aralarına dantel dikeceğim parçalar. Dantelin kol altında kaybolmaması için mavi çizgiyi ortaya biraz daha yakın olacak şekilde kestim.


Tüm parçalar böylece tamamlanmış oldu.




1 Şubat 2014 Cumartesi

İncili Çanta

Yılbaşından önce diktiğim incili elbisemden kalan kumaşla elbisemi tamamlayacağını düşündüğüm bir çanta diktim. Modelini pinterestte yaptığım aramalar sonucunda buldum. İşte adresi ...
 Kestim, biçtim. Astarını da aynı boyutlarda yaptım. Birbirine dikmeden önce sert durması için bir malzeme aradım. İşte burada tıkandım. Önce röntgen filmi denedim. Güzel oldu ama dokundukça acayip tok sesler çıkarmaya başladı. Sonra mukavvayı denedim. Çantanın şekli dikdörtgen olsaydı ıslanmadığı müddetçe oldukça işe yarar olacaktı ama dar kısımlarından geçirirken mukavvanın kenarları hafif yırtıldı.




Hemen kullanmak isteyince çaresiz kaldım. Deforme olmuş mukavvayı kullandım. Açıp kapama yerine magnet bulamadığımdan cırt cırt diktim.
Dikişlerini kapatınca hayalet iplikle incileri çantanın etrafına diktim.
Elbisemi giyip çantamı elime aldım, kendimi dışarı attım. Çanta kullanılabilir durumda. İçindeki mukavvanın durumu pek belli olmuyor ama benim bilmem can sıkıcı.
Sevgili çanta ustaları... Siz ara malzeme olarak ne kullanıyorsunuz? Yardım bekliyorum. Çünkü bu işi çok sevdim. Dikişlerimden azar azar kalan bir sürü kumaşım var. Bunları çanta olarak değerlendirmek çok iyi olacak.