24 Mart 2014 Pazartesi

Yeni Elbise

Geçen yıl aldığım koyu bordo-siyah yanar döner bir kumaştan elbise diktim. Tam davetlerde giymek için. Rengi ilk bakışta siyaha yakın duruyor. Ama dikkatli bakınca bordo olduğu anlaşılıyor. Model Temmuz 2012 Burda'sından 131 numaralı elbise. Modeli görür görmez bu kumaşa yakıştırdım. gerçekten de güzel durdu.


Modelde çok değişiklik yapmadım. Boyunu genelde kullandığım elbiselerden biraz uzun tuttum. Alt tarafı pileli olunca böyle daha iyi olacağını düşündüm. Bir tek kollarını oturtmakta zorlandım. Modelde çok açık değildi kol kısmı. Patrona uyunca sanki koltuk altlarından itibaren yanlara düşük kol gibi görülüyordu. Pek güzel durmadı. Ben de ortadan pile yaparak tutturdum. Arkadan yırtmaçlı. Benim acemiliğimden kaynaklı uğraşmalarım sayılmazsa kolay dikilebilecek güzel bir model.




14 Mart 2014 Cuma

Yıldızlı Perde Tutacağı

Oğlumun odasındaki sarı saten perdeye geçen yıl koyu parlak kırmızı yıldızlı bir perde tutacağı yaptım. Önce netten bir yıldız buldum. Bunu istediğim boyuta getirdim. Eşime o anda ahşap kestirip ortalığı dağıtmaktansa, kırtasiyede satılan sert mukavvayı kullanmayı tercih ettim. Şekli mukavvaya çizdim, kestim. Sonra mukavvayı sertleştirmek için birkaç kat beyaz tutkal sürüp kuruttum. Mukavva sertleşti. Daha sonra tutkalı kırmızı boyayla karıştırdım. Dikiş dikerken kullandığım ve maalesef atamadığım artık patron kağıtlarımı bu karışıma batırarak buruşturdum ve yıldızın üzerine yapıştırdım.


Tutkalı renklendirmemin nedeni kağıtları yapıştırdıktan sonra arada kalan boşlukları boyayla kapatmanın çok zor ve uzun süreli bir iş olması. Kağıtları ıslaklığı haliyle mukavvayı biraz yumuşattı. Kururken şeklinin bozulmaması için birkaç saat kuruttuktan sonra araya bir mağaza poşeti koyarak üzerine kağıtları düzleştirmeyecek, fakat yıldızın şeklini bozmasını da önleyecek bir ağırlığı ( ben kitap koydum) üzerine koyarak en az 24 saat kuruttum. Yıldızım taş gibi sert oldu.


Daha önce yaptığım burada ve buradaki perde tutucularımda kullandığım yuvarlak çıtaları da kestim, uçlarını zımpara ile yuvarlattım ve kırmızıya boyadım. Yıldızlarımı da son defa kırmızıya boyadım. Yat verniği sürünce pırıl pırıl oldular. Hem odaya çok yakıştı, hem de ahşap kaymadığı için sabit duran perdelere kavuştum.



10 Mart 2014 Pazartesi

Koltuğa Fermuarla Bağlı Minik Yastıklar

Koltuklarıma kılıf dikerken başka modellerde pek göremediğim fermuarlı kılıfları nasıl dikeceğime çok kafa patlattım. Önce dikmesem dedim ama bunlar çok kullanışlı. Kim buldu bilmiyorum ama tam bir cin fikir. Mont fermuarları gibi açılan fermuarın bir parçasını koltuğa, bir parçasını yastığa dikmişler. İstediğin zaman çıkarıyorsun. İçi yumuşacık. Süngerin üzerine bir sıra elyaf sarmışlar. Kanepede uzanırken yastık düştü derdi yok. Tam boyun oyuğuna oturuyor. 
Görüntüsü aşağıdaki gibi:


Yastık çevrilinceki görüntüsü. Arka planda da ben kendimi dağıtmış halde dikiş dikerken oğlumun yere yatmış dikiş makinesinin kutusuyla oyun oynaması görünüyor.

İçteki süngere koltuk kenarının şeklini vermek için tam kıvrılma yerinden 3-4 cm yüksekliğindeki süngeri boylu boyunca 1 cm kalacak şekilde kesmişler. Hem kılıfını çıkarmak için bir fermuar yapmışlar, hem de koltuğa birleştirmek için mont fermuarlarından takmışlar. Koltuğa birleşecek fermuara bir de kapak yapmışlar. Böylece arkadan fermuar yerine aynı kumaştan bir kapak görünüyor.


Dikdörtgen içine alınmış dikişe dikkat.
Burada dikkatinizi bir noktaya çekeceğim. Orijinal kılıfı incelerken fermuarın üst kısmında görülen dikiş bana her şeyin bir sebebi vardır dersini verdi. Oradaki dikiş, hiçbir anlamı yok gibi görünüyordu. Hatta herhalde kumaş artıklarını birleştirerek değerlendirmek için görünmeyen yerine parça kumaş koydular diye düşündüm ve kafama göre tek parça kestim kumaşı, diktim. Amaa, süngere geçirince benim süngerim kazık gibi dimdik durdu. Demek ki , oradaki gereksiz görünen dikiş, aslında kılıfın şekil almasına yarıyormuş. Daha öğrenecek çok şey var, çoook.
Diğer yastıkta iki parça yaptım, çok güzel oldu. Hatalı yaptığımı da atmadım. Kıvrılma yerine ince bir dikiş çektim, sorun halloldu.

Kapaklı fermuar da aynen pantolon fermuarı dikerken yaptığımız gibi yapılıyor. Kılıfı çıkarmak için diktiğim fermuar metre ile satılan fermuarlardan.

Bir de üstte kalacak kısmı diğerinden her yönde 1'er cm fazla yapınca dikişli kısımlar altta kalıyor, daha güzel görünüyor. İşte diktiğim yastığın kanepeye tutturulmuş hali:

Bu da dikilmiş son hali.

Bunu niye anlattım? Eğer ki bir gün kılıf dikecek olursanız, bunu bir düşünün. Ben, burada yayınlamadığım başka bir modeldeki kanepeme de kumaşım kalırsa, ya da hoşuma giden başka bir kumaş bulursam aynı yastıklardan dikeceğim. Kaymıyor, düşmüyor, boynu tam kavrıyor. Kanepede uzanmayı sevenler için ideal.

5 Mart 2014 Çarşamba

Mutlu Sona Doğru

Nihayet akla ziyan projemde yolun sonuna gelmek üzereyim. Yaparken değil de resimlerini çekerken anladım ne çok uğraştığımın. Kanepelerim bitti. Hemen resimlerini çektim. Hani marifetlerini göstermek için sabırsızlanan çocuklar var ya aynen öyleyim. Etrafta kimi görsem içeri alıp "nasıl olmuş" diye soruyorum. Şimdi neler yapmışım bir bakalım.
Önce kanepelerimin orijinal hali. Üzerlerinde krem renginden iki büyük yastığı da var.
 Bu da çaresizlikten polar örterek kullandığım sevimsiz hali:

Önce nasıl yapacağıma karar vermek için yabancı siteleri araştırdım. Youtube'da işe yarar birkaç video'dan faydalandım. Ama en önemlisi sizin nasıl bir şey istediğiniz. Sözgelimi benim kanepelerimden birisi açılıp yatak oluyor, diğerinin altı sandıklı ve benim kumaşlarımla, Burda dergilerimle dolu. Yatak olanını çok seyrek açtığımız için onu tek parça yaptım. Sandıklı olanını ise çok sık açtığımdan dolayı yanlarını ayrı ayrı dikip yanlarını açıkta bıraktım. Arkasını fermuarla birleştirdim. Bunları tasarlamak tam bir beyin jimnastiği oldu. Üniversitede hocalarım " biz size teorik bilgi değil, bir mühendis nasıl düşünür onu öğreteceğiz" derken eminim koltuk kılıfı dikmeyi kastetmiyordu ama burada çok işe yaradı. Eee bu insanların buna da ihtiyaçları var tabii. Ev halkı oturup TV izlerken ben günlerce ters yönde transa geçtim, kafamda evirdim çevirdim. Diktim, söktüm.
Önce kumaşı ters yönden kanepenin üzerine yaydım. Neresini nasıl dikeceğimi tasarlarken en çok koltukların kendi dikişlerinden faydalandım. Tersten iğneledim. Köşe taraflarında baktım iğneler koca kumaşı taşıma, dikme ve makineye geçirme sırasında dökülüyor, hiç sevmememe rağmen teyellemek zorunda kaldım. Bu çok daha pratik oldu.

Bu işlemleri yaparken kumaşı kaymaması için koltuğa da iğnelemeniz çok faydalı oluyor.

Üst tarafı
Arka tarafın iki yanına kolay takıp çıkarmak için  metre ile satılan fermuarlardan diktim
Arka kısmının görüntüsü
Aşağıdaki resimde bir cin fikir var. Bu örtüyü önce örttüm. Birkaç gün kullandım. Çok fazla olmasa bile hafifçe kayma olunca artık kumaşlardan sırt ve oturma yerinin birleşme noktası boyunca küçük köprüler diktim. Onların arasından lastik geçirip arka taraflara sabitledim. Böylece kaymasını önledim. Bizimki gibi üzerinde   tepinilen bir kanepede bile işe yaradı. Sadece fitil için kullandığım ip daha mı iyi sonuç verir diye düşünüyorum. Denersem onu da söylerim.



Aşağıda görünen cırt cırtlar da sandıklı kanepe için tasarlandı. Önden sadece pli görünüyor. Altındaki cırt cırt ayrı dikilen yan taraf ile eteği birleştiriyor.
Tersten görünüşü

Plinin altı işte böyle

Bu da önden görünüşü. Plinin arkasında cırt cırtlar var ama önden görünmüyor.


Yan taraflarının görüntüsü

Sandık açıldığında görünüşü. Altında kumaşlar ve Burda'larımdan oluşan gizli hazinem var. 
Vee işte son görünüşü. Resim akşam çekildiğinden parlak gibi duruyor ama değil.



Bu da yastıklı hali:

Biraz değişiklik istiyorum derseniz, çeviriverin yastıkları, salonun havası değişiversin.

Son resimlerde yanlarında baş koymak için minik yastıklar var. Minik ama çok detaylı. Çünkü kılıfa fermuarla tutturuluyor. Ben bulmadım. Koltuğun orijinali böyle. Ama yapmak için çok kafa patlattım.Onu da bir sonraki yazıya.