Bu yıl geçen sene imrenerek izlediğim ama bir türlü katılamadığım Sevgili İrem Hanım'ın Cumhuriyet Bayramı etkinliği'ne katılıyorum.

Bu etkinlikte herkes kırmızı veya beyaz kendi diktiği veya yaptığı ne varsa sergileyecek. Ben genellikle düzenli çalışmayı severim. Ama son tarihi belli olan işlerde bir gerginlik hissediyorum. Ya çok yorgun oluyorum, ya bir şeyler ters gidiyor. İyi ki öğrenciyken böyle değildim yoksa üniversiteyi zor bitirirdim.
Bu etkinlik de böyle oldu. katılmayı çok istiyorum ama bir türlü işe başlayamıyorum. Tabii bunların normal insanları vazgeçirecek nedenleri de var. Bir kere bulunduğum yerde öyle gidip de kumaş alabileceğim bir yer yok. Kumaşlarımı genellikle Ankara'dan alıp stokluyorum. Renkli giymeyi çok severim ama kırmızı bunların içinde kesinlikle değil. Misal annem bayılır." Kırmızı olsun da 3 kuruş fazla olsun" diyenlerden. Ben ne zaman ona özenip kırmızı bir şey alsam dolapta sürünür, zorlanıp giysem kendimi rahatsız hissederim.
Sonuç olarak kırmızı dikmek istemiyorum. Düz beyaz da çok sıradan. Zaten kumaşım da yok. Yaratmaya karar verdim. Nasıl mı? Önce eşinin dolabından bir gömlek aşırırsın, o da yetmez bir de onu boyarsın...