Terzi Yamağı Baykuş ve Arkadaşı

Bu benim yeni yamağım. Terzi yamağının yamağı yani. Yeni doğdu ve daha adını koyamadım. Kanatlarını sıkı sıkı kapatmış ne saklıyor dersiniz?  İçinde sakladığı şeyler de benim iğnelerim, sabunum, makasım ve masamda darmadağın duran malzemelerim. İşte kanatlarını açıyor:

Kışın bu kasvetli günlerinde ne yapsam diye düşünüp gecenin birinde pinterestte dolaşırken bu sevimli baykuşu buldum. Aslında kumandalık olarak yapılmış ama ben bunu masamın üzerinde dağınık duran malzemelerimi toparlamak için yapmak istedim. Bu model birçok sitede yer alıyor. Renk renk yapılmış. ben de evdeki artık kumaşlarımı döktüm ortaya, başladım ne yapsam diye düşünmeye. Daha önce kırkyama çalışmalarına şöyle bir göz atmışlığım vardı ama o güzel görüntünün çıkması için desen ayarlamanın bu kadar zor olacağını hiç tahmin etmemiştim. Öyle hassas bir şey ki çıkan ürün çok zevksiz uyumsuz da olabilir, göze çok hoş da görünebilir.      

 Evdekilere sordum, her kafadan bir ses çıktı. Üstelik birini dinlesem diğeri "benimkini beğenmedin mi?" diye küsmeye meyilli, kendime göre düzenledim. Fazla desenli yapmaya cesaret edemedim, ceplerini kot kumaşından dikmeye karar verdim. Tam bir artık kumaşlar projesi oldu.  Kot kumaşı ve kareli kumaş kısaltılan paçalardan artanlar. Çiçekli kanatlar yine kısaltılan bir elbisemden kalanlar. Öndeki düğme kızımın elbisesinin kalan yedek düğmesi, başındaki kurdele dikiş kutumun süsünden kopan ve bir türlü yapıştıramadığım bir parça, başındaki çiçek ve kanatları birleştiren lastik eşi kaybolan eski tokalardan. Çöpçülüğün ulaştığı son nokta olmasa bile ona yakındır. Çünkü onları ararken öyle şeyler buldum ki "pes artık, bunu niye saklamışım ki" dedim ama yine de vardır onun da bir yeri deyip yerine koydum.

Patronunu yazıcıdan çıkarınca ne kadar büyütürsem büyüteyim, çok küçük kaldı. Ben de patronu büyük bir kağıda koyarak elimle eşit mesafede büyütmeye çalıştım. Orjinal patrondaki alt kıvrımlarını düzleştirdim. Patronu kumaşa geçirerek önce ceplerini diktim. Patronumun ilk hali şöyleydi:

Kanatlarını biraz daha genişlettim. Kıvrımlarını 3 tane yaptım. Düz de olabilirdi ama sonradan aklıma geldiği için bozmadım.

Önce patronu kareli kumaşıma aktardım. Sırtına tek cep yapıp dikine üç parçaya ayrılacak şekilde iki yerden aşağıya kadar diktim. Buraya makas, kalem ve cetvelim konulacak. Cebin üzerindeki biye eski pantolondan kalan parça. Çok sade görününce sarı iplikle makinemdeki hazır süs dikişiyle diktim. 

Baykuşun ön kısmına ise tam altı cep yaptım. Bunlar minik cepler. İğne, sabun gibi küçük parçaları tutması için.

Kanatları da bu aşamada yaptım. Fotoğraf çekmeyi unutmuşum. Patrona bağlı kalarak elimde çizdim. İçini elyafla doldurup elyaf kaymasın diye üzerinden bir daha diktim. Kanatları da ön cebe diktim önce. Gözlerini beyaz keçe ve mavi polar kumaştan, burnunu sarı polar kumaştan yapıp diktim. Sonra alt kısmını boş bırakarak ön yüzleri içte kalacak şekilde ön ve arka parçaları birleştirdim.

Baykuşumun yükü ağır gelip de arkaya yatmasın diye bir parça mukavva kesip tabana koydum. 

Alt kısmını el dikişi ile diktim.

Elyaf doldururken kulak kısmı çok yumuşak oldu, bir türlü istediğim şekli veremedim. Ben de kulağın uç tarafını önce kumaş artıklarıyla doldurdum, sonra elyafla doldurmaya devam ettim.

Baykuşun işi bitince dikişe başladığımdan beri istediğim bir de iğne yastığı yaptım. Kola takılanlardan. Ortasındaki kalp şeklini kurabiye kalıplarından yaptım, dıştakini de göz kararı büyüttüm. Arkasına aynı polar kumaştan bir şerit diktim. Uçlarına da cırt cırt bant dikince istediğimde koluma takabileceğim bir iğne yastığım oldu.

Geçen haftamı bunlarla geçirdim. Çok uzun sürmedi ama ara ara oturunca toplamda bir haftaya yayıldı.

Hepinize mutlu haftalar...