Elbiselerin genişlikleri göğüs altında başladığı için yaka ve kollarla uğraşmak zorunda kalmadım. Kalıp olarak üzerime oturan ama fazla dar olmayan bir atletimi kullandım. Etek kısmını göz kararı kestim.
Kumaş penye olduğundan tüm dikişlerde zigzag dikiş kullandım. İşte sonuçlar:
Genişlikleri yaz günü sıkmayacak ama oldukça şık duracak şekilde oldu. Ne kadar vaktimi aldı diye sorarsanız, saat 10:30'da henüz yataktaydım. Kalktım, giyindim, dikiş makinemi taşıdım, elbiselerimi giydim, resimlerini çektim, kestim, diktim, yeniden resimlerini çektim. Tüm bunlar bittiğinde saat 11:30'du.
Hızımı alamadım, bir de şifon plaj elbisesi diktim. Ufak tefek süslemeleri bittiğinde onu da paylaşacağım.
İşler bittiğinde kızımla alışverişe çıktım. Ama alacak şeyler peynir, ekmek. Evde yepyeni iki buçuk elbise varken ne alayım. Yine de mağazaları dolaştım. "Aaaa şuncacık şeye istedikleri paraya bak. Dikişi de bir şeye benzemiyor. Ben bunun alasını yarım saatte dikerim hem de pazardan 2,5 liraya aldığım kumaşla" diyerek yanımdakileri de alışverişten soğuttum. Ama ben bu dikişi sevmeyim de ne yapayım?
Bu arada bloğumun yeni misafiri kızımın benim için yaptığı kolyeyi de takıp çekmezsem olmazdı. Kendi diktiğim elbiseye kızımın yaptığı kolyeyi takmanın keyfi de paha biçilmez.
İşte bizde ramazan böyle güzelliklerle sürüp gidiyor. Hepinize sevgiler.